Ana Sayfa Blog Sayfa 3

2022 January – March Turkey’s Unrecorded Alcohol Consumption Data

              We have finally left behind the first quarter of 2022. The January-March period of 2022 differs from all the periodic data we have published since the day we started our operations as The Turkish Public Alcohol Policy Watch, and this is due to the fact that we’ve already started monitoring the period with a tax increase. Indeed, the tax hike, which is foreseen to be implemented every six months with Article 12 of the SCT Law No. 4370 in Turkey, was not implemented last July but was implemented at the beginning of last January at a rate of 43%, covering the D-PPI rate of that period. Although this situation is legally expected, it was not expected in reasonable circumstances for the economy, and in a narrow sense, for the citizen to remove such a burden, especially when the tax we are talking about is notorious for being directed solely at lifestyle preferences.

              In Turkey, people who prefer to consume alcohol regularly or infrequently have to overcome many hardships. The overwhelming majority of these challenges, which can be summarized in social, legal and economic dimensions, are directly due to the political agenda of the government and the compliance of the public policies enacted with this agenda. The tax hike, which took effect in the early days of January, 2022, is precisely a part of this causality. However, we must state that this causality does not end only in the point of interfering with people’s lifestyles with concrete laws. As The Turkish Public Alcohol Policy Watch, we are researching beyond this causality line that we have revealed, and we strive to share our findings with the public. Here is the 2022 January-March Turkey Unregistered Alcohol Consumption Data!

              The most notable point in the January-March period of 2022 is the number of people who lost their lives or were hospitalized. In fact, among the periods we monitored, the period in which the number of people who died/were hospitalized for three months was recorded the most was the January-March period with 28 people. This, of course, is the unintended consequence created by the restrictive and outrageous nature of public policies towards alcohol in Turkey. Indeed, as the access to labeled products decreases, which is gradually decreasing due to both economic factors and the political agenda of the government, citizens are using illegal alternatives, which ultimately comes across as a health threat. There is a significant difference and distinction between the health disorders that are likely to be caused by moderate alcohol consumption, and the health threat posed by bootleg alcohol consumption. The most important distinction is that while the consumption of labeled products is a choice, bootleg alcohol consumption and the growth of the market is an absolute necessity. While no citizen wants to risk their health, the exclusion of even the most basic pleasure of people from the public sphere by making it a political matter is the main causality of where we stand today.

              As we mentioned before, the 296% tax rate taken from the 70 cl Turkish raki is the reason for the whole infographic. There is no field where this rate is acceptable. As The Turkish Public Alcohol Policy Watch, we consider it very important to include the concrete reason for this data in the same infographic when sharing the unregistered consumption data that we obtain as a result of daily data monitoring activity. We know that whether or not alcohol is consumed, there is a public awareness of the high tax on alcohol. However, the other important thing is that this tax rate is accompanied with the concrete realities it has created. Thus, it will be necessary to focus the public awareness directly on the causality of public policies for alcohol applied in Turkey, while seeking solutions to the problem.

2022 Ocak – Mart Kayıt Dışı Alkol Tüketim Verileri

2022 senesinin ilk çeyreğini nihayet geride bıraktık. 2022 Ocak-Mart periyodunun Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak faaliyete başladığımız günden bu yana yayınladığımız tüm periyodik verilerden bir farkı var, o da periyodu izlemeye hâlihazırda bir vergi zammıyla başlamış olmamız. Gerçekten de, Türkiye’de 4370 sayılı ÖTV Yasası’nın 12. maddesiyle her altı ayda bir uygulanması öngörülen vergi zammı, geçtiğimiz Temmuz ayında uygulanmamış, ancak geçtiğimiz Ocak ayının başında o dönemdeki Yİ-ÜFE oranını kapsayacak biçimde %43 oranında uygulanmıştı. Her ne kadar bu durum yasal olarak beklenir olsa da ekonominin, dar anlamda ise vatandaşın böyle bir külfeti kaldırması makul şartlarda beklenir değildi, hele ki sözünü ettiğimiz vergi, salt yaşam tarzı tercihlerine yönelik olmasıyla ün salmışken.

Türkiye’de düzenli yahut tek tük, alkol tüketmeyi tercih eden insanların pek çok zorluğu aşması gerekiyor. Toplumsal, hukukî ve ekonomik boyutlarda özetlenebilecek bu zorlukların kahir ekseriyeti doğrudan iktidarın siyasi ajandasından ve yasanan kamu politikaların bu ajandaya uygunluğundan kaynaklanıyor. Ocak ayının, yani 2022 senesinin ilk günlerinde yürürlüğe giren vergi zammı da, tam da bu nedenselliğin bir parçası. Ancak ifade etmemiz gerekir ki, bu nedensellik yalnızca insanların yaşam tarzına somut yasalarla müdahale edilmesi noktasında son bulmuyor. Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak, ortaya koymuş olduğumuz bu nedensellik çizgisinin öte tarafını araştırıyor, bulgularımızı kamuoyuyla paylaşmaya gayret gösteriyoruz. İşte karşınızda 2022 Ocak-Mart Türkiye Kayıtdışı Alkol Tüketim Verileri!

2022 Ocak-Mart periyodunda en çok dikkat çeken nokta hayatını kaybeden veya hastaneye kaldırılan kişi sayısı. Öyle ki, araştırdığımız periyotlar arasında en çok üç aylık hayatını kaybeden/hastaneye kaldırılan kişi sayısının kaydedildiği periyot 28 kişiyle 2022 Ocak-Mart periyodu olmuştur. Bu durum, elbette Türkiye’de alkole yönelik kamu politikalarının kısıtlayıcı ve ölçüsüz niteliğinin yaratmış olduğu istenmeyen sonuçtur. Gerçekten de, bandrollü içkiye olan erişim azaldıkça, ki gün geçtikçe gerek ekonomik etmenler gerekse iktidarın siyasi ajandası nedeniyle daha da azalmaktadır, vatandaş tercihini yasadışı alternatiflerden kullanmakta, bu da nihai olarak bir sağlık tehdidi olarak karşımıza çıkmaktadır. Düzeyli alkol tüketiminin yaratması muhtemel sağlık bozuklukları ile sahte içki tüketiminin yaratmış olduğu sağlık tehdidi arasında ciddi bir fark ve ayırım vardır. En önemli ayırım ise, bandrollü içki tüketiminin bir tercih olup, sahte içki tüketimi ve piyasasının büyümesi mutlak bir zaruret olmasıdır Hiçbir vatandaş, göz göre göre sağlığını riske atmak istemezken, insanların en temel keyfinin dahi siyaset malzemesi yapılmak suretiyle kamusal alandan dışlanması, bugün durduğumuz noktadanın temel nedenselliğidir. 

Nitekim yazının başında sözünü ettiğimiz 70 cl’lik rakıdan tahsil edilen %296’lık vergi oranı, tüm tablonun sebebi niteliğindedir. Rakamın büyüklüğünün kabul edilebilir olduğu herhangi bir saha bulunmamaktadır. Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak günlük veri izleme faaliyeti neticesiyle edindiğimiz kayıt dışı tüketim verilerini paylaşırken, bu verilerin somut sebebine de aynı tabloda yer vermeyi oldukça önemli buluyoruz. Biliyoruz ki, alkol tüketsin yahut tüketmesin, kamuoyunun ekseriyetinde alkolden tahsil edilen verginin yüksekliğine dair bir bilinç oluşmuştur. Gelgelelim önemli olan bir diğer şey ise, bu vergi oranının yaratmış olduğu somut gerçekliklerle bir arada görülmesidir. Böylelikle kamuoyu bilincini doğrudan Türkiye’de uygulanan alkole yönelik kamu politikalarının nedenselliğine yoğunlaştırmak, soruna yönelik çözüm aranırken oldukça gerekli olacaktır. 

FAQ #1: How Many People Died in Turkey due to Bootleg Alcohol Consumption in 2021?

How many people died in Turkey due to bootleg alcohol consumption in 2021?

In 2021, 109 people died because of bootleg consumption in Turkey. Data monitored by Turkish Public Alcohol Policy Watch day-by-day shows that 109 people in Turkey have died due to bootleg alcohol consumption in Turkey in 2021. Bootleg alcohol mainly consists of methanol, which directly causes severe illnesses and deaths. In Turkey, with high rates of indirect taxes collected by alcoholic beverages, many citizens alternate their consumption to bootleg rather than safe labeled products. High taxes also generate more activities in the black market, hence creating a higher supply of illicit products.

There exists a negative correlation between easy access to safe labeled products and black-market activities. What authorities must do is adopt more liberal and less restrictive policies on alcohol consumption. The most convenient way to do so is by reducing the enormous rates of consumption taxes of safe labeled alcoholic beverages and lifting the disproportionate restrictions on alcohol consumption.

Türkiye’de 2021 Yılında Alkol Kaçakçılığına Yönelik Kaç Operasyon Yapıldı?

Türkiye’de 2021 yılında alkol kaçakçılığına yönelik toplam 720 operasyon yapılmıştır. Bu, neredeyse her gün iki operasyon yapılmasına denk düşmektedir. 

Artan vergi oranları nedeniyle bandrollü, yasal alkollü içkilere olan erişimin gün geçtikçe daha da kısıtlanması, zorunlu olarak karaborsa neticesini doğurmaktadır. Karaborsa faaliyeti kamunun vergi kaybından halk sağlığını tehdit etmeye dek toplumun refahını birçok açıdan zedelemektedir. Bandrollü, yasal alkollü içkilere olan erişimin kısıtlanması, karaborsa faaliyetinin istemeyerek de olsa önünü açmakta, bandrollü içkiye erişimi fiilen ve ölçüsüz biçimde kısıtlanan vatandaşları yasal olmayan alternatiflere zorlamaktadır. Alkollü içkiler özelinde bandrolsüz, yasadışı ve denetimsiz içkiler birey ve toplum sağlığına yönelik önlenmesi güç birer tehdit oluşturmaktadır. Devletin bu tehdidin önüne geçmesi vatandaşın yasal ve denetimli alkollü içkilere olan erişimini rahatlatmaya; yasal, bandrollü alkollü içkileri fahiş vergi yükünden ve ölçüsüz erişim kısıtlamalarından kurtarmasına bağladır.

2021 Yılında Türkiye’de Kaç Kişi Sahte İçkiden Dolayı Hayatını Kaybetti?

2021 yılında Türkiye’de 109 kişi sahte içki kaynaklı zehirlenme nedeniyle hayatını kaybetti. Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak 2021 senesinde günbegün izlediğimiz medya verileri, bize 2021 yılında 109 kişinin sahte içki kaynaklı sebeplerle öldüğünü gösterdi. 

Sahte içki, özellikle içerdiği metil alkolden ötürü ölüme ve pek çok sağlık sorununa yol açabilecek bir üründür. Türkiye’de artan vergiler dolayısıyla market fiyatları yükseldikçe, vatandaşın bandrollü içkiye olan erişimi kısıtlanmakta ve kaçakçılık faaliyetleri artmaktadır. Sahte içki üretimi, bir karaborsa faaliyetidir ve bandrollü içkilere olan erişim ne kadar kıstılı olursa sahteciliğe olan talep o denli artmaktadır. Türkiye’de bandrollü, yasal alkollü içkilere olan erişim astronomik vergiler neticesiyle güçleştikçe, sahtecilik faaliyetleri hız kazanmaya devam edecektir. Yetkililerin alması gereken önlem, sorunun ardındaki asıl sebebi gözetmek suretiyle hak odaklı ve ölçülü kamu politikaları benimsemek olmalıdır. Bunun yolu da bandrollü, yasal alkollü içkilerdeki fahiş vergiyi düşürmek ve ölçüsüz erişim kısıtlamalarını ortadan kaldırmaktan geçmektedir. 

Kaynak: Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu 2021 Yılı Türkiye Kayıtdışı Alkol Tüketim Verileri

2020 Turkey Unrecorded Alcohol Consumption Data

Alcohol consumption is a subject that concerns a lot of legislators throughout the world. The reason behind this situation is the conflict between the possible negative effects of alcohol consumption on both individual and public health; and the concerns about the government interfering with basic practices of liberty. It is much easier to understand this conflict if we take the high amounts of consumption rates of European countries into consideration [1]. In Turkey, however, where the alcohol consumption rate per capita is significantly lower than those of European countries, the situation gets a little bit tricky. We are therefore publishing the data of 2021 Turkey Unrecorded Alcohol Consumption as Turkish Public Alcohol Policy Watch, in order to have a better understanding of how is Turkey handling it. [2]

According to World Health Organisation (WHO), yearly alcohol consumption per capita in Turkey is 1.4 liters [3].  Among the G20 States, the same statistic is 12.33 liters for France, 12.33 liters for Germany, 12.91 liters for Russia, and 9.87 liters per capita for the US [4]. It is clear that the data of yearly alcohol consumption per capita must have a direct role while the legislation process of public policies related to alcohol consumption. However, this assumption does not fit in the context of Turkey’s public policy agenda. It must also be said that 74.4% of Turkish citizens have never drunk any alcohol in their lives, according to Turkish Institute of Statistics 2019 data [5]!

Taxation is clearly one of the most important aspects of public policies of alcohol consumption. The amount of Special Consumption Tax (SCT) collected by alcoholic beverages in Turkey, raises every 6 months, in accordance with title 12 of the SCT Act [6]. Beer, which has the highest consumption rate of 63.3% of all alcoholic beverages in Turkey, is the most affected one in this process [7]. The tax collected from alcoholic beverages is now claiming its own record after the latest news since the tax rate of Turkish raki worth 175 liras is 287%, which is uncommonly high [8].

The situation is also concerning in the aspect of the absolute outcome of the high taxes, the black market. Unfortunately, Turkish citizens are gradually leaning towards bootleg, because of the enormously high market prices of legal booze.  In 2020, there have been 2,430 police operations throughout the country against bootleg. 1,020,819 liters of bootleg have been seized and 3,547 suspects have been subjected to criminal proceedings [9]. Meanwhile, 92 citizens have lost their lives because of bootleg-related deaths.

Sources

[1] “European Report on Alcohol Policy: A Review”. EuroCare. 2016., https://www.eurocare.org/media/GENERAL/docs/reports/2016europeanreportonalcoholpolicy.pdf, (date of access February 17th, 2020)

[2]: Since there is no organization that publishes this data systematically, it has been curated by our staff in related studies in this field.

[3]: “Pure alcohol consumption, litres per capita, age 15+”. World Health Organization, https://gateway.euro.who.int/en/indicators/hfa_426-3050-pure-alcohol-consumption-litres-per-capita-age-15plus/visualizations/#id=19443 (date of Acces March 16th, 2020)

[4]: The World Bank, https://data.worldbank.org/indicator/SH.ALC.PCAP.LI?end=2018&locations=TR&start=2000&view=chart, (date of access March 16th, 2020)

[5]: Turkish Institution of Statistics

[6]: Vergiye Dair  https://vergiyedair.com/2021/01/04/son-otv-zammi-sonrasi-alkollu-iceceklerde-vergi-yuku/, (date of access March 10th, 2020).

[7]: ‘Alcohol Comsuption 2010’ WHO Health Observatory, Hannah Ritchie and Max Roser (2018) – “Alcohol Consumption”. Published online at OurWorldInData.org. Retrieved from: ‘https://ourworldindata.org/alcohol-consumption’ [Online Resource], (date of access March the 1st, 2020).

[8]: Indepentend Turkce https://www.indyturk.com/node/319711/ekonomi%CC%87/alkol-t%C3%BCketimi-20-milyon-ton-azald%C4%B1-ama-alkoldeki-%C3%B6tv-geliri-y%C3%BCzde-12-artt%C4%B1#, (date of access March 15th, 2020).

[9]: Turkish Ministery of Interior’s reports on smuggling https://www.icisleri.gov.tr/alkollu-icki-kacakciligi-operasyonu, (date of access February 19th, 2020).

Türkiye’de Alkollü İçkilerin Reklam Yasağına Genel Bir Bakış – Çağın T. Eroğlu

Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu koordinatörü Çağın T. Eroğlu’nun kaleme almış olduğu “Alkollü İçkilerin Reklam Yasağına Genel Bir Bakış” adlı çalışma, Liberal Perspektif Analiz serisinin 21. Sayısında yayında!

Çalışma, Türkiye’de 2013 senesinden itibaren mutlak surette uygulanan alkollü içki reklam yasaklarına yönelik hukukî, ekonomik ve siyasal analizlerden hareketle yasağın ölçülülük ilkesiyle bağdaşıklığını masaya yatırıyor. 

Mevzuatın genel değerlendirilmesinin yapıldığı ilk bölümünde, özellikle 4250 s. Yasa’dan hareketle Türkiye’de alkollü içkilere yönelik yürürlükte olan kısıtlayıcı kamu politikalarının bir şablonunu oluşturmak suretiyle mevzuatın teorik ve pratik hayata etkileri araştırılıyor. 

İkinci bölümde, reklam yasaklarının uygulanması ve uygulanma derecesi noktasında Türkiye çeşitli dünya ülkeleriyle karşılaştırılıyor. Ülkelerin alkol tüketim miktarı ile reklam yasağı motivasyonu arasındaki ilişki ölçülülük perspektifinden sorgulanıyor. 

Üçüncü bölümde reklam yasağının adlî ve idari kararlara, Anayasa yargısına yansımaları masaya yatırılmak suretiyle düzenlemenin ne tür Anayasa şikayetlerine konu olduğu ile düzenleyici kurumların yasağı nasıl yorumladıkları tartışılıyor. 

Dördüncü bölümde ise reklam yasağının piyasa müdahalesi niteliğine dikkat çekilmek suretiyle yasağın ekonomik ve sosyal yerindeliği Dünya akademisinden atıf ve örneklerle tartışma konusu hâline getiriliyor. 

Çalışma, Türkiye’de uygulanan alkollü içki reklam yasaklarının ölçüsüzlüğünü farklı yaklaşımlarla tartışıp kamuoyunda bir farkındalık oluşturmayı ve yasakoyucuya ölçülü kamu politikaları için çağrıda bulunmayı hedeflemektedir. 

Felaket Geliyorum Diyor

2 Şubat 2022 Çarşamba gününe Balıkesir’de bir vatandaşın sahte içkiye bağlı zehirlenme nedeniyle hayatını kaybettiği haberi ile başladık. Bu haber ile birlikte, yalnızca 2022 senesinin başından itibaren günümüze dek sahte içkiye bağlı zehirlenme nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 5’e yükseldi. Durum, geçmiş senelerle kıyasladığımızda hiç iç açıcı gözükmüyor. Yetkililer bir an önce gereken önlemleri almazsa, Türkiye’nin 2022 senesinde sahte içki ile verdiği mücadelede çok daha üzücü can kaybı haberleriyle sarsılabiliriz.

Felaket geliyorum diyor; ancak önlenemez bir felaket değil, istendiği müddetçe. Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak, faaliyete geçtiğimiz günden beri şu argüman üzerine çalışmalar yapıyoruz: Sahte içki sonuç, yüksek vergiler ve erişim kısıtlamaları sebeptir. Günbegün yapmış olduğumuz basın izlemeleri neticesinde elde ettiğimiz verilerle birlikte ortaya koyduğumuz objektif analizler, bu argümanı doğrulamak için ihtiyacımız olan tüm ispat kudretini bize sağlıyor. Bu yüzden, yetkililere sesimizi duyurmaya gayret ediyoruz. Karşımızda önlenmesi mümkün bir felaket senaryosu var. Yüksek vergiler ve erişim kısıtlamalarının kaçakçılığın mutlak sebebi olduğu kabulüyle birlikte, bu kısıtlamaların ölçüsüz doğası dikkate alındığında idare ve yasama organlarından beklentimiz ölçülü ve hak odaklı kamu politikalarından başka bir şey değil. Bu çerçevede, platformumuzun tüm imkanlarını seferber etmek suretiyle gereken tüm somut çalışmalar için kolları sıvamaya hazırız.

Ancak şu bir gerçek ki, hiçbir şey değişmez, olumlu adımlar atılmaz ve mevcut gidişat engellenmezse 2022 senesinin geçmiş senelerden çok daha çetin geçeceği kuşkusuzdur. Sebebi, objektif gerçekler üzerine kurmuş olduğumuz sebep-sonuç ilişkisinde sebep faktörünü olan ölçüsüz kısıtlamaların her geçen zaman diliminde daha da kısıtlayıcı oluşudur. Ocak ayında rastladığımız ÖTV zammı, bu kötü gidişatın en açık ve en yakın zamanlı örneklerinden birisidir.

Bu nedenle zamana karşı çalıştığımızın bilinciyle; kurmuş olduğumuz bu argümantasyonu ve çağrılarımızı, kamuoyunun her kesimi tarafından benimsenir hâle getirmek için gayret gösteriyoruz. Bu noktada, basın ve medya kuruluşlarına da büyük bir görev düştüğü kanaatindeyiz. Lütfen Türkiye’nin sahte içki gündemini ciddiye alın, ve bu gündem ardındaki sebeplere dosyalarınızda yer verin. Sesimizi duyurmak, halk sağlığı ve hak-özgürlükler üzerindeki bu tehdidi aşmak için yanımızda olmanıza ihtiyacımız var.

Nihayet, Türkiye’nin sahte içki gündemi, acil bir gündemdir, sebebi belli, atılacak adımları bellidir. Yetkililerden beklentimiz, bir an önce sorunu olması gerektiği şekilde bir halk sağlığı ve ölçülülük problemi olarak ele alıp, gereken hak temelli adımları atmaları.

2021 Turkey Unrecorded Alcohol Consumption Data

It is the New Year’s Eve again. It is now really important to point out the last two weeks of the year; we are entering 2022 in a very bitter atmosphere. The reason for this bitterness is a glooming “We told you so”. The increasing operations and unfortunate deaths caused by illicit alcohols… Turkey does not deserve this.

What have we said before?

In 2021, as The Turkish Public Alcohol Policy Watch, we have monitored illicit alcohol use every single day from the first of January till the 31st of December. We have quarterly shared the results of our comprehensive monitoring process that we have scanned through both from national and international media.

This project of the Turkish Public Alcohol Policy Watch is still the only example of its kind. Indeed, Turkish Public Alcohol Policy has been the only NGO that has daily monitored illicit alcohol use data and shared this data with the public and has persistently offered to come to the table with all media outlets, political parties, executive and legislative branches of the government.

But the activities of the Turkish Public Alcohol Policy are not solely limited to objectively monitoring data. As a team, we are always going further and scientifically analyzing these data, suggesting effective public policies, and thus, criticizing the currently existing public policies.

Thus, the working principles of the Turkish Public Alcohol Policy become apparent.

In this context let us assess what the illicit alcohol usage data of Turkey throughout the year tell us and at this point what it represents by our activities that result in a “We told you so.”.

2021 has been a year in which we have frequently felt the need to dwell on a slogan in our broadcasts and studies we have published: There isn’t an alcohol problem in Turkey, yet it is being combatted against as if there is one. The result is disproportionate public policy.

When we go back 6 or 7 months, we will remember all alcohol sales in the country were banned due to a Ministry of the Interior Circulaire that was published due to pandemic precautions. The tax levels of alcohol that have risen up to %260 and are expected to increase every year are the icing on the cake. All of this is the result of disproportionate public policy.

Of course, these public policies also have results. At this point, we return to our key takeaway from the data we are about to publish that we have tried to raise throughout the year in our campaign: The illicit alcohol is not the cause but the effect. The cause is disproportionate public policies.

2021 Turkey’s Illicit Alcohol Usage Data we are going to publish today, is the reflection of this cause-and-effect relation.

When we examine the data, we can see concrete data both on the cause and the effect. In the data, we have confronted the main and most important restraint against the usage of alcohol, the tax applications. In 47 European countries Turkey is last in alcohol consumption, yet third in the tax percentage taken from alcohol. If the purpose of this tax is to decrease the orientation on alcohol and reduce its encouragement it is certain something is not right. Because Turkey, the last country on alcohol consumption, is also one of the highest tax collectors on alcohol is disproportionate.

%260 tax taken from the Rakia, actually answers most of the questions. Beer being the most consumed alcohol in Turkey shows us there isn’t an alcoholism problem and proves that the precautions taken against it make it harder as interference of rights and liberties rather than to improve the current condition. Let us remind the cause-and-effect relation The illicit alcohol is the effect, the disproportionate public policies the cause. This is the cause.

When we come to the effect, things get more unpleasant. We can see from the data that in 2021 there have been 720 discrete operations against illicit alcohol usage in Turkey. These operations were scattered and spread all over Turkey. After all these operations 1 million 135 thousand 172 liters of illicit alcohol was seized. In these operations which 3 thousand 598 people were served, other than illicit alcohol fake banderols also stands out in many products that were seized.

The saddest part of this data is 109 unfortunate deaths poisoning tied to illicit alcohol. The bitter consequence of the cause-and-effect argument and the heavy burden of “We told you so.”  which we were forced to say again appears in this number.

Especially in the last months of 2021, the warnings we made as we go towards New Year’s Eve, increasing operations and seized products and the appearing danger we had seen coming with them weren’t enough. We are heartbroken. We believe no one deserves an end such as this, and we repeat our call for authorities to take reasonable and scientific precautions against this.

In this sense, we enter 2022 New Year’s Eve with a  hashtag that is a lot more bitter yet one that aims to achieve a turning point and we ask #HowManyMoreLives. It is never too late to turn back to public policies that are based on the light of scientific facts, that are rational, proportional, and based on rights and liberties.

We know that as a platform we have a long and tough road ahead of us. Yet each passing day, The Turkish Public Alcohol Policy Watch becomes more dynamic, exciting, and determined. On this tough road, we take power from our longing victory of rights and liberties and the support of the responsive public.

In this sense, as Turkish Public Alcohol Policy Watch, we would like to end the year by thanking our partners and followers for their support and presence who made our platform possible.

We wish 2022 to be a year full of freedoms,

The Turkish Public Alcohol Policy Watch

December 2021, Ankara

Bilinçli-Bilinçsizlik Hâli

Yeni yıl bizi bu sene bol bol zamla karşıladı. Henüz yeni yıla girdiğimiz gece açıklanan birtakım zamlarla birlikte, gözler artık meşhur olmuş, kabullenilmiş bir korkuyla beklenen alkollü içkilerdeki ÖTV zammına çevrildi. Kaçınılmaz olan, yeni yılın ilk pazartesi gerçekleşti ve alkollü içkilerdeki maktu ÖTV miktarı yasada düzenlendiği şekle ve usule uygun olarak Yİ-ÜFE oranında %43 zamlandı.

Bu zammı, elbette hemen yeni açıklanan fiyat listeleri izledi. Zammın tüketiciye ve satıcıya yansıması ise bir günü ya buldu, ya bulmadı. Her şey bir anda, çabucak gerçekleşti ve Türkiye, yeni yılın ilk haftasını astronomik vergilerin astronomik zammıyla karşıladı.

Yıllar içerisinde alkoldeki vergi zamları, alkol tüketsin yahut tüketmesin geniş halk tabakaları nezdinde son derece kanıksanmış bir kurum hâline geldi. Yoldan geçen rastgele bir vatandaşa, alkol tüketip tüketmediğiyle ilgilenmeksizin “alkol fiyatları sizce ne sıklıkla zamlanıyor?” diye bir soru yöneltilse, “Valla, senede 1-2 zamlanıyordur.” şeklinde bir cevapla karşılık vermesi oldukça muhtemeldir. Zira gerçekten de, alkol zammı olduktan hemen sonra, bir furya hâlinde zammın lehtarı veya aleyhtarı olması farketmeksizin birçok medyada konu işlenir, ardından rafa kaldırılır. Ve son. Üzerine ne kamuoyu nezdinde, ne politikacılar, ne analistler, ne siyaset yorumcuları nezdinde bir tartışma sürdürülmeden, yeni fiyat listeleri açıklanır, bunlar tüketiciye yansıtılır.

Tüm bu döngü, basit bir gözlemle speküle edilmiş bir döngü değil. Şu doğru, kimseyi bu zamları dile getirmediği için suçlayamayız, zira bırakın hukukî yerindelik tartışması bağlamında alkollü içkilerden vergi alınmasının gerekliliğini tartışmayı, bir kamu maliyesi konusu olan vergi zammı meselesi dahi, reklam yasağının kapsamında geniş idarî yaptırımlara konu olması durumu fiilî gerçekliktir. Gelgelelim bu tartışamamazlık modunun kamuoyu nezdinde ortaya çıkardığı tek çıkarım, kamunun bilinçlenmesini önüne geçmektir.

3 Ocak günü resmî gazetede yayınlanan vergi zammının, sosyal medyada (küçük bir yankı odasıyla sınırlı kalmadığını ümit ederek) bulduğu yansıma, ve ardından bu yansımanın günden güne sönüp yeniden yeni fiyat listelerinin kanıksanması hâli, yani sözüne ettiğim döngünün yeniden gerçekleşmesi hâli üzerinde biraz kafa yordum. Bu noktada, Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu’nun Twitter hesabında bir anket çalışması gerçekleştirdik ve şu soruyu sorduk: Alkollü içkilere gelen zamlar tüketiminizi etkiliyor mu?

572 katılan arasında bu soruya katılanların %75’i “tüketimim azalıyor” şeklinde yanıt verdi. Yani anlaşılan, alkollü içkilere yönelik sarf edilen yürütme tasarruflarının gerçekten de tüketicinin tüketimine yansıyan bir etkisi var. Başka bir ifadeyle, vatandaş, alkolden alınan verginin artması ile tüketiminin düşmesi arasında bir ilişki kurabiliyor.

Sırada, bu ilişkinin ardında yatan nedenin kamuoyu nezdinde ne kadar bilindiğini sorgulamak olmalıydı. Bu nedenle takipçilerimize şu soruyu yönelttik: Türkiye’de alkollü içkilerden tahsil edilen ÖTV’nin her altı ayda bir Yİ-ÜFE oranında otomatik olarak zamlandığını biliyor muydunuz? Sizce bu otomatik zam uygulaması doğru mu?

Katılımcıların %50’ye yakını, bu hukukî gerçekliği bilmediğini ifade etti. Açık söylemem gerekirse, ÖTV yasasındaki bu istisnaî düzenlemeyi bilmemekten daha doğal bir şey yok. Zira gerçekten de, her 6 ayda bir medyada bir saman alevi gibi karşılık bulan alkol zammı meselesinin ardında sabit bir kanun maddesi olduğunu speküle edip “Neymiş ya bu yasal düzenleme, bir bakayım” şeklinde bir araştırmaya girilmesi, herkes açısından pek de beklenilir bir durum değildir, ve bu normaldir. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, kamunun özgürlük pratiğini ilgilendiren önemli, hassas ve yıllar içerisinde bu denli çok yara almış bir konuya bu kadar uzak olması, onların güvendiği kişilerin, güvenip oy verdiği, sözüne güvenip yazısını/kitabını okuduğu, söylemine güvenip konuşmasını dinlediği kişilerin sorumluluğudur. Alkollü içkilere yönelik düzenlenen kamu politikaları bu denli katı ve bu denli ölçülülükten uzakken, bırakalım genel mahiyette alkolden söz etmeyi, ona yönelik kamu politikalarının bir eleştirisiyle dahi karşılaşmıyoruz. Belki de bu bilinçsizlik hâlini, bir “bilinçli-bilinçsizlik” olarak adlandırmamızda yarar vardır. Kamudaki bilinçsizlik tohumunun bilinçli ekilmesi hâli.

4760 sayılı ÖTV Kanunu’nda 2012 senesinde yapılan değişiklikle birlikte, alkollü içkileri de kapsamına alan Özel Tüketim Vergisi’nin (III) Numaralı Cetvel’indeki kalemlerden tahsil edilen maktu ÖTV miktarı, her 6 ayda bir, yâni her yılın Ocak-Temmuz aylarında Yİ-ÜFE oranındaki 6 aylık değişim oranınca zamlanmaktadır. Bu otomatik zam uygulaması, her sene gündeme gelmektedir, medyada senede iki kere saman alevinden hâllice karşılaştığımız alkol zammı haberlerinin sebebi de budur, bir mekana oturup veya bir tekel bayiine girip “Bu fiyatlara ne olmuş ya?” diye sormamasının ardında yatan sebep de budur.

Bir kanunu Anayasanın temel prensipleri uyarınca sorgulamak, yasakoyucuya bu noktada katılmadığımız noktaların altını çizmek, gerekirse eleştirmek, modern demokrasilerde bir hak olmaktan da öte, bir ödevdir. Katılımcı demokrasi felsefesinde de tam olarak bu yatmaktadır. Öte yandan, sözüne ettiğimiz vergi zammı meselesi, kamu maliyesi bakımından dahi tartışma konusu edilmemektedir, ve bu çok ilginçtir. Biz, konuyu daha da ileri taşıyıp, alkol vergilerinin bilimsel, toplumsal ve hukuksal gerekliliğini de tartışmakta yarar görüyoruz. Gelgelelim bu durum, yakın zamanda Türkiye’nin gündeminde olacakmış gibi gözükmüyor. Nitekim bilinçli-bilinçsizlik hâlinden kimse rahatsızmış gibi değil.