Sahi Ya, N’oldu Anadolu Efes’in ‘Pilsen’ine?

Ülkemizdeki sporseverlerin oldukça yakından takip ettiği, bilhassa temsilcilerimizin sürekli başarısıyla yıllar içerisinde popülerlik kazanan, basketbolu sevsin veya sevmesin toplumun geniş kesiminin ilgi duyduğu bir spor aktivitesi Euroleague. Geçtiğimiz günlerde, yine bir Türkiye takımı olan Anadolu Efes’in son derece heyecanlı bir yarı-final mücadelesinin ardından finale çıkmasıyla gündeme gelmiş, final oynayacak temsilcimizin yine tüm Türkiye’yi ekranlara kilitleyeceğine hiç şüphem olmadığı bir sürecin önü açılmış, dün ise göğüsleri kabartan bir final galibiyeti ile bu süreç taçlanmıştır. Öncelikle temsilcimiz Anadolu Efes’i bu muazzam galibiyeti için tebrik eder, bizleri sevindirip gururlandırdığı için teşekkür ederim. Şimdiyse affınıza sığınarak, bu heyecanlı süreci heyecanla ve yakından takip etmiş olmakla beraber spordan bir anlık uzaklaşıp, siyasî ve sosyal bir sorunsala dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Nitekim bu denli gündemin bir parçasıyken, Türkiye’nin yakın tarihini ilgilendiren, gelgelelim sosyal yaşantı ve kamusal alan bakımından taşıdığı önemin tam aksine, kendisine bir türlü siyasî bir tartışma zemini elde edememiş bir meselenin yine tartışılmadan geçecek olmasına gönlüm bir türlü el vermedi. Sahi ya, n’oldu Anadolu Efes’in Pilsen’ine? 

Bu soruya cevap ararken filmi biraz geriye, 2011 senesine sarmamız gerekecek. Konumuz tabii ki de alkollü içkilerin reklam yasakları, ve bunların hukukî mahiyeti. Geçtiğimiz aylarda Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak yayınladığımız, yazarlığını üstlenme onur ve mutluluğuna sahip olduğum “Türkiye’de Alkollü İçkilerin Reklam Yasağına Genel Bir Bakış” adlı çalışmada Efes Pilsen-Anadolu Efes ilişkisine değinmemiştim[1]. Bunun sebebi, 2022 senesinde Türkiye’de alkollü içkilerin reklam yasağına genel bir bakış atmak istediğimizde kaynağımızın normlar hiyerarşisi gereği 2013 tarihinde kapsamlı bir değişikliğe uğraya 4250 sayılı İspirto ve İçkiler İnhisarı Kanunu olmasıdır. 1976 tarihinde Kadıköyspor’un Anadolu Grubu tarafından devralanması suretiyle kurulan Efes Pilsen Spor Kulübü ise, isim değişikliğini 2011 tarihli bir Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) Yönetmeliği’ne borçlu[2]. 2011 tarihli bu yönetmelik, esasında 2013 senesinde 4250 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle birlikte kanun boyutuna yükselen birtakım idarî düzenlemeleri konu alıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere tütün ve alkollü içkilerin satış ve sunuşuna ilişkin esaslar hakkında geniş kapsamlı düzenlemeler ihtiva eden bu yönetmelik, her ne kadar Türkiye yakın tarihinde alkollü içkilere yönelik kapsamlı kısıtlamaların düzenlendiği ilk yönetmelik olmasa da, özellikle alkollü içki piyasası başta olmak üzere alkollü içkilerin kamusal alanda görünürlüğüne ilişkin oldukça katı düzenlemeler ihtiva etmekteydi[3]. Çok geçmeden aynı düzenlemeler 4250 sayılı Kanun ile kanun düzeyine yükseldiği için, söz konusu yönetmeliğin temel hak ve hürriyetler bağlamında bir değerlendirmesini yapma gereği görmüyoruz, nitekim dileyen okurlar, daha evvel bahsettiğim, kanun seviyesindeki düzenlemelerin etraflı incelemesini sunduğumuz çalışmaya göz gezdirmek suretiyle söz konusu normun ölçülülüğüne ilişkin naçizane görüşlerimize göz atabilirler[4]. Bu yazıda daha çok, anakronik bir mantık hatasına düşmekten kaçınmak suretiyle mevzubahis isim değişikliğinin ardındaki toplumsal ve hukukî atmosfere bir göz gezdirecek, bugünün kamuoyunun yabancı olması muhtemel bir siyasî tartışmayı yeniden canlandırma gayretiyle yetineceğiz. 

İfade ettiğimiz gibi, 2011 tarihli Yönetmelik alkollü içkilerin bir kamusal alan ve serbest piyasa öznesi olarak katı kısıtlamalara tabi olmasını öngören ve geniş bir kamusal etkisi olan düzenlemeler barındırıyordu. Bunlar arasında daha sonra 2013’te kanun düzeyine yükselecek reklam yasakları, ruhsat ve konum sınırlandırmaları da var. Biliyoruz ki esasen 2013 senesindeki mevzubahis düzenlemelerden sonra, alkollü içkilerin kamusal alanda görünürlüğü son derece zayıflamış, reklam yasaklarıyla birlikte firmaların marka ve promosyon faaliyetleri büyük ölçüde kısıtlanmış, alkollü içkiler bir nevi kamusal alanın dışında, ona tahsis edilen özel bir alana itilmişti. Nitekim alkollü içki firmalarının kamusal görünürlük bakımından geçirmiş olduğu kapsamlı değişim esasen 2013 senesindeki değişiklikler ve bunu takip eden sürecin bir ürünüdür. 2011 senesinde Yönetmelik ise yalnızca beklenen toplumsal değişimin bir demosu niteliğindeydi. Özellikle piyasa ve reklam uygulamaları bakımından 2013 senesindeki Kanun değişimi kadar nitelikli bir değişim gündeme gelmiş değildi. Ancak bilhassa Efes Pilsen Spor Kulübü’nün isim değişikliği gibi bir takım kilit örnek, aslında 2013 senesinde yaşanacak olan değişimin sinyallerini veriyordu. Mevcut yönetmeliğin Efes Pilsen Spor Kulübü’nü doğrudan etkileyecek olması, kamuyounda Yönetmelik ve ilgilendirdiği sosyal dönüşüme ilişkin tartışılan yegâne unsuruydu. 35 senedir bu isimle faal olan, ve yine bu isimle gerek ulusal gerekse uluslararası sahada çokça başarıya imza atmış bir spor kulübünün tatbik ettiği bu değişim, Yönetmeliğin düzenlediği sosyal unsurlara katılsın veya katılmasın tüm kamuoyunun haklı ilgisini çekmekteydi. Bununla beraber Efes Pilsen, yönetmeliğin düzenlemelerinden etkilenecek yegâne spor kulübü de değildi. TAPDK tarafından Efes Pilsen Spor Kulübüne doğrudan mühlet verilmek suretiyle isim değişikliği tebliğ edilmiş olsa da, bir başka yerel spor kulübü olan Bursalı Tütünspor da yönetmelikle beraber tarihe karışma tehlikesiyle karşı karşıya kalan isimler arasındaydı[5]. 14 Ocak tarihli Hürriyet haberine göre Bursa Tütünspor, yürürlüğe konan Yönetmeliğin ardından Bursa Valiliği Dernekler Masası’na başvurmuş ve kendilerine logo kullanamayacakları ve derhal isim değişikliğine gitmeleri gerektiği bildirilmiştir[6]. Bunun üzerine kulüp yönetimi ise kendilerine resmî bir tebligatın henüz yapılmadığını, nitekim  1957 senesinden beri faal olan kulüplerinin 54 senelik isminin değiştirilmesinin kolay olmadığını ifade etmiştir[7]. İzlenen süreçte kulübün isminin Tütünspor yerine Tutunspor olarak değiştirileceği dahi iddia edilmiştir[8].  Geldiğimiz noktada ise Tütünspor bugün hakkı olan 65 senelik ismiyle spor hayatını sürdürmektedir. Oysa Efes Pilsen Spor Kulübü için durum aynı şekilde gelişmemiş, gerek Yönetmeliğin yürütülmesine uygun olarak isim değişikliği çok geçmeden gerçekleşmiş ve Efes Pilsen Spor Kulübü ismi tarihe karışmıştır

Söz konusu TAPDK yönetmeliği, idarî yargının da konusu olmuştur. Ankara Barosu tarafından yürütülmesinin durdurulması talebiyle açılan davada Danıştay, yönetmeliğin bazı hükümlerinin yürütmesini durdurmuştur[9]. Yüksek Mahkeme tarafından yürütülmesi durdurulan hükümler arasında Efes Pilsen’in isim değişikliği sürecini de ilgilendiren 24. Maddesinin 2. Fıkrasının d bendi de bulunmaktadı. Söz konusu düzenleme şu şekildeydi:

Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu nevi etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda, alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz ve bu etkinliklerde satış ve sunum yapılamaz” 

Özellikle Anayasa’nın devlete gençleri koruma pozitif yükümlülüğünü yükleyen 58. Maddesine uygunluğu ile gündemde tutulan bu düzenleme, yüksek mahkeme tarafından hukuka uygun bulunmamıştır. Oysa oldukça benzer bir düzenleme içeren bir hüküm, 4250 sayılı Kanun ile yasalaşmış, ve aynı kanuna karşı Anayasa Mahkemesi’nde açılan iptal davasında Yüksek Mahkeme, söz konusu hükmün devletin pozitif yükümlüğüne uygun olduğunun kabulüyle iptal istemini reddetmiştir [10]. Gelgelelim her hâlükârda, Efes Pilsen’in isim değişikliğine giden sürecin önünü açan düzenleme yalnız bu değildi. Nitekim söz konusu Yönetmelik, aynı zamanda alkollü içkilerin promosyon ve reklamına ilişkin düzenlemeler de barındırıyordu, ve bu düzenlemeler arasında logo bulundurmaya ilişkin kısıtlamalar da bulunmaktaydı. Öyle ki, Danıştay’ın söz konusu hükmün yürütmesini durdurması, Efes Pilsen Spor Kulübü’nün 35 yıllık ismiyle faaliyetlerini sürdürebileceği anlamına gelmiyordu. Nitekim öyle de oldu, söz konusu yürütmenin durdurulması kararı verildikten çok kısa bir süre sonra, 2011 senesinin Mayıs ayında Efes Pilsen Spor Kulübü, ismini Anadolu Efes Spor Kulübü olarak değiştirdi[11]. 

Böylece, yakın tarihimizde iki farklı isimle gündeme gelen, elde ettiği başarılarla gündeme gelmesinin yanısıra kısa bir süre için de olsa siyasete konu olan spor kulübünün ismi, belki de kalıcı olacak surette değişmişti. Geriye, bir zamaların Efes Pilsen’i akıllarda ufak bir hatıra olarak kalmış, Türkiye’de alkollü içkilerin son birkaç senede kamusal görünürlük bakımından geçirdiği kapsamlı değişimin ufak bir özeti olarak “sahi ya” ile başlayan bir soru-ünlem cümlesi kalmıştı. 

Alıntılar

[1]: Çağın T. Eroğlu, “Türkiye’de Alkollü İçkilerin Reklam Yasağına Genel Bir Bakış: Ölçülülük Tartışmaları” Liberal Perspektif Rapor, Nisan 2022. 

[2]: Anadolu Efes Spor Kulübü https://www.anadolugrubu.com.tr/grupsirketi/48/anadolu-efes-spor-kulubu

[3]: 2011 tarihli Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satış ve Sunumuna İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik

[4]: Eroğlu, A.g.e. 

[5]: “TAPDK, ‘Pilsen’i Çıkar Gel’ Dedi, Efes İki Yeni İsim Önerdi” Hürriyet 14 Ocak 2011. 

[6]: Hürriyet A.g.e.

[7]: Hürriyet, A.g.e. 

[8]: “Efes Pilsen’den İki Yeni İsim Önerisi” Radikal 13 Ocak 2011

[9]: “Danıştay’dan Alkol Yasasına Durdurma”  Dünya 25 Mayıs 2011 

[10]: Eroğlu A.g.e. 

[11]: Anadolu Efes Spor Kulübü https://www.anadolugrubu.com.tr/grupsirketi/48/anadolu-efes-spor-kulubu

Çağın T. Eroğlu
Çağın T. Eroğluhttp://www.alkolpolitikalari.org
Proje Koordinatörü, Özgürlük Araştırmaları Derneği.

Gözden Kaçırmayın!