Bi’ Dakika, Bira ile Fotoğraf Paylaşmak Da Mı Reklam Yasağı?

Türkiye, Tekel Bayiileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş’ı pandemi sürecinde uygulanan hafta sonu alkol satış yasakları ile tanıdı. Aybaş, söz konusu süreçte gerek bir vatandaş, gerekse bir işletme sahibi olarak birçok siyasî iradenin çıkarmaktan imtina ettiği sesi çıkartıyor, yersiz ve ölçüsüz niteliği platformumuz tarafından da sıkça işaret edilen alkol satış yasaklarına karşı bir direnç gösteriyordu.

Aybaş’ın bu zorlu süreçte kazandığı ün, Türkiye’de alkollü içkilerin maruz kalmış olduğu tüm kısıtlamalar dikkate alındığında, görmüş olduğu kamusal destek bir tarafa, onu maalesef bir kesimin hedef tahtasına oturtuyordu. Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak gerçekleştirdiğimiz canlı yayınlara konuk olduğunda Aybaş, çeşitli sebeplerle sıkça ifadeye çağrıldığını, bunların ise hukukî olmaktan öte, caydırma amacıyla olduğunu dile getirmekteydi.

tekel bayileri platformu BAŞKANI ÖZGÜR AYBAŞ: “amaç, caydırmak.”

17 Ağustos Çarşamba günü Aybaş, Twitter adresinden yaptığı paylaşımda CİMER üzerinden gerçekleştirilen bir ihbar üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı nezdince yapılan inceleme sonunda idarî para cezasıyla cezalandırıldığını duyurdu. Cezanın gerekçesi ise birçok açıdan şoke edici. Aybaş’ın twitter adresinden yapmış olduğu bir paylaşımda bira içerken kullanmış olduğu bardakta bir bira markasının isminin gözükmesi alkol reklamı olarak değerlendirildi!

Özgür Aybaş’ın Twitter adresinden paylaştığı tebligat.

Söz konusu tebligatı ilginç kılan bir diğer nokta ise, cezanın gerekçesi olarak gösterilen kanunun münhasıran alkollü içkileri ilgilendiren 4250 sayılı İspirto ve İçkiler İnhisarı Kanunu yerine sigara ve tütün ürünlerini düzenleyen 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun‘un gösterilmesi.

Evet, Türkiye’de alkollü içkilerin reklam ve promosyonunu yapmak 4250 sayılı Kanun’da 2013 senesinde yapılan değişiklikten itibaren yasak. Ancak bu yasak, yalnızca ticarî kaygı güden reklam ve promosyonu kapsamına almıyor. Gerek mevzuat gerekse uygulamadan anladığımız üzere, Türkiye’de alkollü içkilerin reklam yasağı olarak adlandırdığımız konu, ticarî kaygı olsun veya olmasın alkollü içkilerin toplumsal görünürlüğünü ilgilendiren ve son derece geniş bir kapsama sahip bir konudur[1].

Türkiye’de reklam yasakları yalnızca ticarî reklamları değil, tüm kamusal görünürlüğü kapsıyor.

Bugünün Türkiye’sinde alkollü içkilerin reklam yasakları, alkol politikalarına ilişkin tartışılmaya en muhtaç konuların başında gelmektedir. Özellikle mevzuat ve uygulamanın belirsizliği, keyfî birtakım uygulamaların önünü açabilmekte, doğru uygulandığında bile ne denlî ölçülü olduğu tartışmalı olan reklam yasaklarını olduğundan da oldukça öte bir çizgiye taşımaktadır.

Şu tartışmasız bir gerçektir ki, Özgür Aybaş’a uygulanan ceza, gerçekten de ticarî bir reklam kaygısıyla hareket edilmiş olunduğundan ötürü uygulanmamıştır. Aybaş, tıpkı Türkiye’de alkollü içki tüketen milyonlarca insan gibi, içkisiyle bir fotoğraf paylaşmış ve bu fotoğraf üzerine yalnızca bardaktaki yazının bir markayı çağrıştırmasından ötürü alkollü içki reklamı yaptığı öne sürülmüştür. Dikkat etmemiz gereken noktaları özet hâlinde sıralamak gerekirse;

  • Reklam yasakları (eğer mutlaka uygulanacaksa) salt ticarî faaliyetleri kapsamalıdır. Konuya ilişkin uygulanan her türlü cezada gerek idarî gerekse adlî kurumlar, reklam niteliği tartışılan paylaşımın ticarî bir faaliyet olup olmadığını araştırmalıdır.
  • Türkiye tarihinde her zaman alkollü içkilerin reklamını yapmak yasak değildi. Bu surette reklam yasağının olmadığı bir dönemde üretilmiş belli promosyon ürünlerini reklam öznesi olarak değerlendirmek (üstelik söz konusu bir fiil-ceza ilişkisi ise) ne derece hukukîdir?
  • Ticari kaygı gütmediği açık paylaşımların reklam yasağı kefesine konulması, düzenlemenin oldukça geniş yorumlanması anlamına gelmektedir. Bu surette bir vatandaşın alkollü içkiyi gösterir paylaşım yapması idarî cezaya konu olabilecek midir? Olmasa dahi, bu korku, benzeri paylaşımların yapılması yönünde bir çekince gündeme getirecektir. Bu çekince ise, hak ve özgürlüklerin tatbiki anlamında bir oto-sansür demektir.

Tüm bu değerlendirmelerle birlikte, Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş’a uygulanan idarî para cezasını ölçüsüz buluyor, bu ve benzeri ceza ve kısıtlamaların bireysel ve sosyal özgürlüklere verebileceği zararın yetkililer ve karar alıcılar tarafından incelikle değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Notlar

[1]: Konuya ilişkin detaylı değerlendirme için bkz. Eroğlu, “Türkiye’de Alkollü İçkilerin Reklam Yasağına Genel Bir Bakış” https://alkolpolitikalari.org/yayinlar/turkiyede-alkollu-ickilerin-reklam-yasagina-genel-bir-bakis-cagin-t-eroglu/

Çağın T. Eroğlu
Çağın T. Eroğluhttp://www.alkolpolitikalari.org
Proje Koordinatörü, Özgürlük Araştırmaları Derneği.

Gözden Kaçırmayın!