Kötü Örnek Mi, Zekice Bir Plan Mı? Japonya’nın Çok Konuşulan Alkol Kampanyası “Sake Viva!” Nedir?

Devletler, Kamu Politikaları ve Alkol

Bugün Dünya’nın birçok hükümetine “Alkol tüketimine yönelik bir politika benimseyecek olsanız tüketimi teşvik edici mi yoksa caydırıcı mı bir politika benimserdiniz?” sorusunu yönelttiğimizde alacağımız cevap nüfusa bağlı alkol tüketim oranının ne olduğu fark etmeksizin “Caydırmaya, azaltmaya” yönelik bir politika benimseneceği şeklinde olacaktır. Alkolün yasal bir tüketim ürünü olduğu pek çok ülke, geçtiğimiz senelerde gerek bireysel, gerekse kamusal alanda alkol tüketimini bir noktada kısıtlayıcı (pek çoğu için aslında dengeleyici) politikalar benimsemiştir[1]. Ancak bu kısıtlayıcı tutum, bazı ülkelerin kimi zaman regülasyonlarda bir adım ileriye gittiğini düşünsek bile, sosyal ve bireysel özgürlükleri tam anlamıyla gözden kaçırmadan, aradaki dengeyi gözetmek suretiyle uygulamaya konulmuştur. Öyle ki bugün yüksek alkol tüketim oranları kaydeden ve aşırı alkol tüketimine yönelik stratejik eylem planları hazırlayan pek çok Avrupa ülkesi, regülasyonların katılığı anlamında Dünya Sağlık Örgütü (DSO)‘nün politika önerilerinin çok gerisindedir[2]. Bu fark, etkin kamu politikası üretmenin yolunun aslında regülasyonlarla çözülmek istenen sorun ile çözüm arasındaki denge kurmanın gerekliliğinden gelmektedir. Nitekim kimi örneklerde regülasyonlar sözünü ettiğimiz denge ve ölçü fenomeninden uzak uygulanmaktadır ki düzenleme, sorunu çözmek şöyle dursun, sorunun ta kendisi hâline gelmektedir.

Baştaki soru örneğine geri dönecek olursak, alkol tüketim oranının ne olduğunun önemi olmaksızın pek çok ülke yönetiminin alkol tüketimini azaltıcı bir politika izlemeyi yeğleyeceğini kabul ettik. Bunun ardında kimi zaman sağlıksal, kimi zamansa kültürel birtakım gerekçeler olduğu şüphesiz. Gelgelelim şüphesiz olan bir diğer şey ise alkolün Dünya’nın kahir ekseriyetinde yasal surette tüketilen, üretilen ve satışa sunulan bir ürün olduğu gerçeğidir. Bu anlamda, alkol tüketimini azaltmaya yönelik politikalar başta bireysel sağlık olmak üzere uzun vadede olumlu sonuçların sinyallerini verseler de, kısa vadede elde edilen sonuç tarım, sanayi, turizm ve eğlence olmak üzere pek çok sektörü hatrı sayılır derecede negatif yönde etkileyeceği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, alkol tüketimine yönelik politikalar benimsenirken bu değerler terazisi göz ardı edilmemeli, aşırı alkol tüketiminin bireysel sağlığa yönelik ihtiva ettiği tehditler yasaklayıcı kamu politikalarından önce zarar azaltma (harm reduction) politikaları ile ele alınmalıdır[3].

Ancak anlaşılan o ki her ülke, alkol tüketiminin bireysel sağlık boyutu ile ekonomik boyutu arasındaki ilişkiyi dünyanın geri kalanı kadar hafife almıyor. Bu ana dek yapmış olduğumuz açıklamalar, söz konusu problemin tek taraflı olmadığını daha iyi anlayabilmek adınaydı. Konumuz Japonya’nın “alkol atılımı” ise bu ikilimi ileride ders kitaplarına konu olacak derecede incelikle işleyen bir kamu politikası.

Japonya geçtiğimiz günlerde oldukça alışılmadık bir kampanyaya imza atmak suretiyle, ülkede özellikle genç popülasyonun alkol tüketimini teşvik edici bir proje duyurdu. Sake Viva! adı verilen bu kampanya, aslında, 20-39 yaş aralığındaki Japonya vatandaşlarının alkollü içkilerin ekonomik hareketliliğini artıracak projeler tasarlamalarını öngören bir yarışma. Yazının kalında, Japonya’nın alkol politikaları bağlamında Sake Viva!‘nın detaylarını ele alacak, ve değerlendirmelerde bulunacağız.

Japonya’nın Alkol Politikaları

Vergi geliri üzerinden bu karşılaştırmayı yaparken Japonya’nın alkolün vergilendirilmesi hususunda son derece cömert ve birey-odaklı bir politika güttüğünü ifade etmeden geçmemeliyiz. Japonya, alkollü içkilerden tahsil ettiği vergiyi son 30 yılda biri 2006 diğeri ise 2020 olmak üzere iki defa zamlamıştır (Türkiye’de alkollü içkilerden tahsil edilen verginin yasa uyarınca her altı ayda bir zamlandığını unutmayalım!)[4]. Ayrıca Japonya, alkollü içkilerin vergilendirmesinde yüksek alkollü içkiler (sake vb.) ile düşük alkollü içkiler (bira vb.) arasında hem oransal hem de vergi türü anlamında ciddi bir ayırım yapmaktadır. Bununla birlikte, Japonya, alkollü içkilerin vergilendirilmesine Dünyan’ın geri kalan ülkelerinde örneğine pek sık rastlanmayan bir ayırıma daha gitmektedir. Sake gibi yerli içkilerin yüksek alkollü içki sınıfında olmasından ötürü özellikle ithal şarap (ayrıca gümrük vergisine tabi olmasına rağmen) ile arasındaki fiyat farkını dengeleme amacıyla vergiler getirmekte, başka bir değişle vergi politikasında yerel üretim ve kültür ürünlerini öne çıkarmaktadır. Nitekim 2020 yılında gelen vergi revizyonunun gerekçesi de bu şekilde açıklanmıştır[5]. Vergi revizyonunu Vino Joy‘a değerlendiren Yasuda’ya göre, hükûmet, iki aşamalı bir strateji izlemektedir. 2020 senesindeki revizyonda, sakenin vergisi 120 yen/litre’den(litre başına 15.8 TL-2022 kuruna göre) 110 yen/litre’ye(litre başına 14 TL) indirilecek, vergisi 80 yen/litre (litre başına 10 TL) olan şarabın vergisi ise 90 yen/litre’ye (litre başına 11.9 TL) çıkartılacaktır. İkinci aşama ise, 2023 yılında her iki alkollü içkinin vergisini de 100 yen/litre’de (litre başına 13.2 TL) dengelemek olacaktır[6].

Japonya hükümetinin vergi politikasını anlamak, Sake Viva! planını anlamak için çok önemlidir. Neticede planın Ulusal Vergi Dairesi’nin planı olduğunu unutmamak gerekir. 2020 yılındaki vergi revizyonundan etkilenen bir diğer alkollü içki kalemi olan bira, örneğin, vergi zammı politikasının nahoş bir diğer örneğidir. Öyle ki, 2020 Ekim’inde gelen revizyonla daha düşük vergilendirilen bira-benzeri malt içeceklerin vergisi artarken 9.8 yen (1.30 TL) artarken , ortalama bir biranın fiyatı 7 yen (90 kuruş) azalmıştır[7].

Alkol tüketimi bakımından ise Japonya, oldukça ortalama rakamlar kaydetmektedir. DSÖ’nün 2018 verilerine göre Japonya’da yıllık kişi başı 8 litre saf alkol tüketilmektedir[8]. Birleşik Krallık‘ta 11.4 litre olan bu oran, Türkiye’de ise 2.03 litre‘dir[9]. Bu oranlar, regülasyon amaçlı vergilerin sorun-çözüm ilişkisi bakımından ne kadar gerekli ve ölçülü olduğunu göstermektedir.

Programda Amaç Tamamen Ekonomik

Sake Viva! projesi, 21-39 yaş aralığındaki Japonya vatandaşlarının yine bu yaş aralığındaki Japonyalıların yıllar içerisinde azaldığı gözlenen alkol tüketim alışkanlıklarını geri kazandıracak birtakım pazar stratejileri ve kampanyalar üretmesini öngörüyor. Gerçekten de, gündem olduğu üzere hükûmet, gençlere “Alkol tüketmiyorsunuz, ve bu bize zarar veriyor.” diyor, ve kendi çözümlerini kendileri üretmesi için onların önünü açıyor. Ancak dikkat çekmemiz gereken çok önemli bir nokta var ki, yarışmanın yürütücüsü genel anlamda hükûmet, bir bakanlık veya bir sivil toplum kuruluşu değil. Sake Viva! projesi, Japonya Ulusal Vergi Dairesi tarafından hazırlanmış bir proje[10]!

Burada kadrajı biraz daha genişletip, büyük resmi görmeye çalışmamız gerekiyor. Bir Japon hükümet yetkilisinin Times Now’a yapmış olduğu açıklamada, “Yerli alkollü içki pazarı başta değişen demografi ve yaşam tarzları ile yaşlanan popülasyon yüzünden dibe batmış durumda.” ifadelerini kullanıyor[11]. Bu açıklama, hükûmetin yerli içki pazarına olan düşkünlüğünün bir anlamda nişanesi olsa da, tavrın tüketim kültüründen öte pazar odaklı olduğunun da sinyalleri verilmektedir. Japonya gibi üretim ekonomisine önem veren bir ülkeye de zaten bu yakışırdı. Nitekim yarışmaya ismini veren sake de, yerli bir Japon içkisi ve kulağa doğrudan iç pazara yönelik bir çağrı hissini veriyor.

Hükümet yetkilisinin “değişen yaşam tarzları” olarak ifade ettiği kavramın üzerinde biraz durmak gerekir. Sake Viva!’nın tam anlamıyla ne olduğunu anlamamıza yardımcı olacak ipuçları barındırdığı şüphesizdir. Nitekim özellikle COVID-19 pandemisi ile etkilenen hayat tarzları, sosyalleşmeyi kökten etkileyecek bir toplumsal evrim sürecinin başlangıcıydı. Japonya, bu değişimden oldukça etkilenmiş bir ülke olacak ki, özellikle sosyalleşmesi en çok beklenen 20-39 yaş grubunun pandemi-sonrası(?) dönemde eski (belki de hiç kazanmadıkları) alışkanlarına geri dönme süreci oldukça sancılı geçmiş. Neticede sosyal boyutu ağır basan alkol tüketimi, hükûmet yetkilisinin de ifade ettiği üzere, ciddî bir düşüş yaşamış. Peki nereden mi anlıyoruz? Tabii ki vergi gelirlerinden!

Avrupa Birliği’ne göre Japonya “aşırı yaşlı” bir ülke, öyle ki ülkede yaşayan her 5 kişiden 1’i 65 yaşının üzerinde[12]. Bu da ülkenin genç popülasyonuna vergi külfetini sırtlamak, çarkları döndürmek adına ağır bir sorumluluk yüklüyor. İfade ettiğimiz hayat tarzı değişiklikleri ise en azından alkollü içki tüketimi bakımından Japon gençlerin, sırtlarındaki sorumluluğu yerine getiremediklerini gösteriyor. Buna göre, yüksek alkollü içkilerden tahsil edilen vergi geliri, 2020 yılında %9.1 oranında bir düşüş kaydetmiş, bu da Japonya için 110 milyar Yen (813 milyon $, 14.5 milyar TL) vergi kaybı anlamına geliyor[13].

Genç neslin ebeveynlerine oranla daha az alkol tükettiğini gösteren bir diğer veri ise, 1980 ile 2021 yılları arasında alkollü içkilerden tahsil edilen verginin tüm vergi gelirine oranını incelediğimizde karşımıza çıkıyor. Buna göre, 1980 senesinde Japonya’da alkollü içkilerden tahsil edilen vergi, devletin tüm vergi gelirinin %5‘ini oluştururken 2021 yılında bu oran %1.7‘ye doğru gerilemiştir[14].

İşte tüm bu ekonomik nedenler, Japonya hükümetini şapkayı önüne almaya sevk etmiştir. Neticede, yazının en başında bahsettiğimiz sağlık-ekonomi ilişkisinde terazinin bir kısmı aşağıda kalmış, ekonomi kısmını nasıl dengeleyebilecekleri konusunda kafa yormuşlardır.

Sağlık Boyutu Tamamen Göz Ardı Mı Edildi?

Yazı boyunca sözüne ettiğimiz sağlık-ekonomi dengesinde sağlık boyutunun Sake Viva! programında tamamen göz ardı edildiğini söylememiz pek de mümkün olmayacaktır. Elbette, bireysel ve toplumsal sağlık açısından birçok risk barındıran aşırı alkol tüketiminin, yalnızca ekonomik kaygılarla teşvik edilmesi, etik kaygılardan son derece uzak bir tutum olarak dikkat çekecektir. Gelgelelim Japonya için durum pek de böyle değil. Alkol tüketimine yönelik zarar azaltma prensiplerinin başını çeken “bilinçli tüketim” kampanyaları Sake Viva! için de geçerliliğini sürdürüyor. Plan, Ulusal Vergi Dairesi tarafından yürütüldüğü için her ne kadar Japonya Sağlık Bakanlığı programın koordinasyonuna dair organik bir katkıda bulunmadığını ifade etse de, program boyunca Vergi Dairesi ile çok yakın ilişkide olacağını ifade etmiştir [15]. Hatta Bakanlık, kampanyanın “bilinçli tüketim pratiklerini” göz önünde bulundurmak suretiyle ilerleyeceğinden herhangi bir kuşkusu olmadığını ifade etmiş, uzun vadede kampanyanın sağlık sorunlarını tetiklemesini beklemediklerini ilave etmiştir[16].

Peki Öyleyse, Sake Viva!’dan Ne Çıkarmalıyız?

Özellikle DSÖ’nün bireysel özgürlükler ve ekonomik pratikler göz önünde bulundurulmadan ortaya atmış olduğu politika önerileri, Dünya hükûmetlerini politika yapım süreçlerinde siya ve beyazlardan oluşan bir seçim yapmaya zorlamıştır. Oysa birçok kamu politikasında olduğu gibi, alkollü içkilere yönelik regülasyonlar da siyah ve beyazlardan mürekkep, yalnızca tek bir doğrunun ve tek bir yanlışın olduğu konular değildirler. Özellikle mesele sorun-çözüm ilişkisine geldiği zaman yasaklamak/kısıtlamak, çoğu zaman kolaya kaçmaktır. Zor, ancak mühim olan ise, sorunu çözmeye gayret ederken değerler dengesini göz önünde bulundurmak suretiyle, çözümü sorundan daha büyük hâle getirmemektir.

Aşırı alkol tüketiminin bireysel ve toplumsal sağlığa yönelik ihtiva ettiği tehditler tartışmasızdır, ve önlem alınması oldukça gerekli bir alandır. Gelgelelim bu durum, alkolün yasal bir tüketim ürünü olduğu gerçeğini örtmemelidir. Bu surette, önümüzdeki değerler çatışmasına baktığımızda, karşımıza çıkan en doğru çözüm, yasaklamaktan öte zarar azaltmak prensibiyle mümkün olacaktır.

Bugün Japonya’da uygulanan örnek, son derece ekstrem, tabiri caizse unorthodox bir pratiktir. Gelgelelim tüm Dünya’da üzerinde yeterince tartışılmadan geçilen bazı kabullerin karşısında olması açısından değerlidir. Nitekim Japonya, Türkiye’nin 3.5 katına yakın alkol tüketim oranı kaydetmesine karşın, Türkiye’den çok daha az oranda alkolü vergilendirmekte ve tüketicilere çok daha deregüle bir piyasa ortamı sunmaktadır. Sake Viva!dan öğrenmemiz gereken ders, böylelikle, politika yapımının siyah ve beyazlardan ibaret olmadığı, doğrunun ve yanlışın bir olmadığıdır. Çıkarmamız gereken ders, kamu politikalarının ezber ile değil, tartışma ve değerler terazisini tartma yoluyla oluşturulması gerektiğidir.

Notlar & Referanslar

[1]: Alkol tüketiminin oldukça yoğun olduğu Avrupa ülkelerinin regülasyonlar anlamında genel bir değerlendirilmesi için bkz. Berdzuli, N. vd., “Alcohol Control Policy in Europe: Overview and Exemplary Countries” International Journal of Environmental Research and Public Health 17 (21), 2020.

[2]: DSÖ’nün ve Avrupa Birliği Ülkelerinin alkol politikalarının karşılaştırılması için bkz. Dutch Institute for Alcohol Policy https://www.stap.nl/en/home/european-alcohol-policy.html ; DSÖ’nün alkole yönelik politika önerilerinin Türkiye ekseninde eleştirisi için bkz. Eroğlu, Ç. T. “WHO Consultation Response for Alcohol Regulations” https://alkolpolitikalari.org/yayinlar/who-consultation-response-for-alcohol-regulations/

[3]: Alkollü içkilere yönelik uygulanabilecek zarar azaltma politikalarına ve muhtemel etki ve sonuçlarına genel bir bakış atmak için bkz. Single, E. “Harm Reduction as an Alcohol-Prevention Strategy” Alcohol Health and Reserach World 20 (4), 1996.

[4]: Yasuda, M. “Japan to revise alcohol tax” Vino Joy https://vino-joy.com/2020/09/30/japan-to-revise-alcohol-tax/

[5]: Yasuda, A.g.e.

[6]: Yasuda, A.g.e.

[7]: Yasuda, A.g.e.

[8]: Lewis, L. vd., “Japan’s latest alcohol advice: please drink more” Financial Times https://www.ft.com/content/d660b8f9-7ef9-4b94-9cb4-fa20f7a9f725

[9]: World Bank Data Repository

[10]: Times Now, “Japan launches nationwide competition to encourage young people to drink more alcohol” https://www.timesnownews.com/viral/japan-launches-nationwide-competition-to-encourage-young-people-to-drink-more-alcohol-article-93650957/amp

[11]: A.g.e.

[12]: Taylor, C. “Why Japan is desperately trying to get young people to drink more alcohol” Fortune https://www.timesnownews.com/viral/japan-launches-nationwide-competition-to-encourage-young-people-to-drink-more-alcohol-article-93650957/amp

[13]: Taylor, A.g.e.

[14]: Taylor, A.g.e

[15]: Lewis, A.g.e.

[16]: Lewis, A.g.e.

Çağın T. Eroğlu
Çağın T. Eroğluhttp://www.alkolpolitikalari.org
Proje Koordinatörü, Özgürlük Araştırmaları Derneği.

Gözden Kaçırmayın!